SU İLE TEDAVİNİN TARİHİ

Su ile terapi, son derece eski bir tedavi yöntemidir.

İnsanlar suyun tedavi edici özelliğini asırlar önce belki de insanlığın ilk yıllarından itibaren tespit etmişlerdir.

Deniz suyu, göl ve akarsular sadece bir ihtiyaç amacıyla değil aynı zamanda insanların kendilerini iyi hissetmeleri için de kullanılmıştır. Nitekim su sporları, nehirlerde yapılan treking yarışları ve daha pek çok sportif etkinlik bu kapsamda düşünülebilir.

Kleopatra'nın cildini güzelleştirmek için eşek sütüyle yıkandığı bilinmektedir. Kleopatra'nın kendi adıyla anılan eski hamamları halen Ege kıyılarımızda ülkemiz insanları tarafından kullanılmaktadır.

Kükürt bakımından son derece zengin olan bu doğal kaplıcalar her ne kadar bakımsız kalmış olsalar da tarihten gelen ihtişamlı geçmişlerini her ziyaretçisine göstermeyi başarmaktadırlar.

Türk hamamları dünyaca ünlüdür. Aynı şekilde Roma hamamları da meşhurdur. Yaşadığımız topraklar su medeniyetinin yaşandığı; çok sıcak, soğuk ve ılık suların bolca kaynaklardan fışkırarak aktığı doğal bir ortam oluşturmaktadır.

Bu yüzden bu topraklarda çok eski tarihlere kadar ilerleyen insan medeniyetlerinin varlığı direkt olarak su bakımından zenginlikten kaynaklanır. Medeniyetin en önemli koşulu sudur. Suyun olmadığı bir yerde insanlar yerleşerek yaşam alanları oluşturamazlar.

Su ile yapılan terapiler; Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde sağlık sigortası kapsamına alınmış tedavi uygulamalarıdır.

Uzak Doğu, Amerika ve Avrupa'da her ne kadar zengin kesimin kullanmakta olduğu bir tedavi olsa da ülkemizde herkesin rahatlıkla hamamlardan istifade etmesi göz önünde bulundurulursa çok da özel bir uygulama olmadığı düşünülebilir.

Üyelik Girişi
Saat
Takvim
Hava Durumu
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam24
Toplam Ziyaret713444